Sanal Mülkiyet Hukuku

Ülkemizde sanal oyun hesaplarına ilişkin emsal kabul edilen kararların tamamı BOZTÜRK Hukuk ve Danışmanlık bürosuna aittir.

Çok soru, çok sorun!

Sanal mülkiyetin doğurduğu gerçek ticaret hacmi oldukça büyük. Oyuncular arası karakter ya da hesap satışı gibi hukuki işlemlerin bedeli tüm dünyada milyon dolarları buluyor. Sanal mülkiyete konu şeylerin bir kısmı siyasi ve askeri nitelikli işler gereği gerçekleştirilen hukuki işlemlerin sebebi. krizlerden çok az etkilenen bir sektör. Akla birçok hukuki soruyu getiriyorlar. Sanal mülkiyete konu varlıklar boşanmada mal rejiminin konusu olabilir mi? Varlıklar başka kullanıcılar veya bizzat şirketin kendisi tarafından yok edildiğinde (hesap kapatıldığında, oyun karakteri öldürüldüğünde vb.) tazminat hakkı doğar mı? Sanal platforma ya da kullanıcılara gerçek hayatta haciz geldiğinde, kişilerin sanal mülkiyetleri bundan etkilenir mi? Sanal malvarlıkları miras olarak geçer mi? Sanal malvarlıkları vergiye tabi midir?

Kullanıcı mıyız, malik mi?

Her ne kadar sosyal medya, oyun gibi sanal platformlarda “kullanıcı” olunabildiği, dolayısıyla hizmet sağlayıcılar ile kişilerin yaptığı sözleşmelerde, sağlayıcıların kişilere “kullanım hakkı’’ verdiği söylenmekteyse de, sanal bir “mülkiyetin” var olduğu tüm dünyada kabul görüyor. Kullanıcılar, içerik tipine göre malik de olabilir.

Sözleşme ile mülkiyet engellenemez!

Yukarıdaki soruların hepsi hakkında teoriler ve kararlar var.

Bazı sanal platformlar, elde edilecek sanal mülkiyet unsurlarının gerçek dünyadaki devir ve intikalini yasaklıyor. Aynı şekilde bazı platformlar hatta en çok da sosyal ağ platformları, kullanıcıları ile başlangıçta yaptıkları sözleşmeler ile, bu hesapları kullananların bu hesaplara ilişkin olarak herhangi bir mülkiyet hakkına sahip olamayacağı hususlarını açıkça düzenlemekte ve bu koşullar başlangıçta kullanıcılar tarafından kabul edilmekte. Kaç kişi bir oyun ya da sosyal medya hesabı açarken kullanım koşullarını detaylı şekilde okuyor? Diyelim ki okudu ve kafasına yatmayan şeyler var, firma ile müzakere ederek değiştirebilme şansı var mı? Elbette hayır. O zaman bunlar hür irade ile yapılan sözleşmeler değil. Bu gibi mülkiyeti, hatta devir ve intikali yasaklayan sözleşmeleri, firmaya talep yöneltilmemesini sağlamak amacıyla oluşturulmuş dayatmacı ve kolaycı bir hukuk zihniyetinin ürünüdür. Bu sözleşmelerin sözleşmeler hukuku kapsamında “genel işlem koşulları” mahiyetinde olduğu ve yasal olarak geçersizliğinin ileri sürülebileceği açıktır.

Kendine Özgü Tipte Bir Mülkiyet Mi?

Sanal mülkiyete konu varlıkların kendileri de, üzerlerinde kurulan mülkiyet de bence sui generis, yani kendine özgü özellikte. Kesinlikle yeni düzenlemeler yapılmalı. Tabi yeni düzenlemeler yapılmadığı müddetçe büyük ölçüde hukuk karşısında “taşınır eşya” özelliği taşıdıklarını düşünüyorum.

- Para ile ölçülebilen karşılıkları bulunmakta ve hak sahibi, üçüncü kişileri sanal varlığı kullanmaktan men edebilmektedir.

- Tazminata elverişliler. Ülkemizde bu hususta emsal kabul edilen kararların tamamı BOZTÜRK Hukuk ve DANIŞMANLIK bürosuna aittir. Dünyada da bu kararların pek çok örneği mevcuttur. Örneğin Çin'de bir mahkeme bir sanal dünyanın geliştiricisi olan şirketin, hesabı hack edilen ve sanal malvarlığı çalınan oyuncunun bütün oyun içi malvarlıklarının piyasa ederlerinin saptanarak , güvenlik açığı olduğu belirlenen şirket tarafından kendisine tazmin edilmesine karar vermiştir. Tayvan mahkemeleri de her türlü sanal unsurun sanal mülkiyet konusu teşkil ettiği ve devir ile intikale de elverişli oldukları yönünde değerlendirme yapmaktadır. Dünyada henüz manevi tazminat emsali yok, ancak büromuz bunun dahi mümkün olacağı kanaatindedir, zira bir sanal varlığı edinmek için emek vermek ve geliştirmek, ondan gelir elde edeceğine dair ümit beslemek ya da varlığa çok değer vermek ve sevmek, çalınması ya da kaybı durumunda manevi ızdıraba sebebiyet verebilir.

- Bilişim suçları kapsamındalar. Yargıtay da bunu kabul etmiş durumda. Ekim 2017 ve Ocak 2020 tarihli emsal kararlarda, bir kişinin e-posta adresinin hacklenerek oyun karakterinin çalınması, Türk Ceza Kanunu"nun 244. maddesinde yer alan “Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme” suçu kapsamında kabul edilmiştir. Ayrıca suçun işleniş biçimi ve niteliği bakımından Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesinde yer alan nitelikli dolandırıcılık suçunu kapsayabilir.

- Ceza Kanunu'nun suç tipinde öngördüğü şartlar da gerçekleşirse, hırsızlık suçuna dahi vücut verebilirler. Güney Kore ve Hollanda mahkemelerinin de birçok emsal içtihatı olduğu, herhangi konulardaki sanal hesapların ve sanal oyunlarda oyunculara ait olan sanal kıymetlerin başkaları tarafından zorla alınmasını hırsızlık suçu olarak nitelendirip yargıladıkları bilinmektedir.